Çıkarcı Ahlak Üzerine...


Çıkarcı Ahlak Üzerine, Enver İleri

Bir varlığı kutsamak ve onu kendi çıkarları uğruna yüceltme cesareti göstermek, belli başlı durumlara da hazır olmak anlamına gelir. Savunduğunuz ve duruşuna methiyeler dizdiğiniz değerler, karşılaşma ihtimalinizin çok güçlü olduğu karşıt görüşlerle mücadele etme durumunuzu da belirler. Çünkü her oluşum bir karşıt oluşumu yaratır. Her güç bir ezilen, her ezilen bir isyan doğurur. Kutsiyetine körü körüne bağlandığınız ve çıkarlarınız uğruna sahiplendiğiniz değerler, sizi olduğunuzdan öteye taşır, başkalaştırır.
Zira tarafınız önemlidir. Sizin ötenizde ve sizden daha büyüktür. Bir geçmişi, bir doğası, bir gelişimi vardır ve sizin taraftarlığınız koşulsuz bir kabule dayanmaktadır. Bana istediğimi ver, senin istediğin gibi olayım’dır. Kazın hayaliyle tavuğu feda ediş, hırsın gücüyle kendini terk ediştir… Oysa her zaman bir karşıt grup vardır ve tavuğun ölmemesi için yıllardır mücadele ediyorlardır. Sizin gibi güçlü değillerdir, sizin gibi çoğalamıyorlardır belki, ama duruşları nettir; size ve sizin gibi olana muhaliftirler. İnsandan öte olana karşı, doğaya yakışana yakındırlar. Seçtiğiniz ve benimsediğiniz değerler, bağlandığınız ilkeler, sizin onlara karşı duruşunuzu da belirler.  Bu zaruridir…
 İnandığınız ve sığındınız ilkelerinizin, bu muhalif olana karşı korunaksız bir savunmaya mı geçeceği, yoksa cansiperane bir mücadeleye girişip tepki mi vereceği önemlidir. Beklentilerinizin, kazanç düşüncelinizin, zarar görmeme telaşlarınızın size attıracağı temkinli adımlar, rakibinize karşı üstünlük seviyenizi ve aradığınız doyum miktarını da belirleyecektir. Her eksiklik sizi biraz daha uzak, her tatmin sizi biraz daha iştahlı hale getirecektir. Acının sonucunda odaktan uzaklaşacak, zevkin sonunda odağa daha çok bağlanacaksınız. Bir yandan eleştirinin güçlendirdiği fikrine bağlanacak, bir yandan her eleştiriyi düşmanca karşılayacaksınız. Ne sahip olduğunuz ve bağlandığınız ideolojiniz, ne de arkasına sığınmaya çalıştığınız erk’in kudreti sizi bu durumdan uzaklaştıramayacak. Her adım keskin bir kopuş, her ilerleme yeni bir varoluş yaratacak ve siz büyüdükçe kendinizden uzaklaşacak, eteğine bağlandığınız önder kişiliğe biraz daha benzeyeceksiniz. Çünkü siz, çıkarınız için ordasınız. Elde edeceğiniz kârın miktarı için oradasınız. Oranın önem ve değeri, kazandığınız güç ve paranın çoğunluğu üzerine kurulu. Oradan beslendikçe sadakatiniz alevlenecek, kuyruğunuza basıldıkça oradan uzaklaşacaksınız.
Gün gelecek intikam almaya çalışacak, gün gelecek küçük hediyelerle şirin görünmeye çalışacaksınız. Sınırı oynamamaya, arada kalmamaya, sivrilip göze batmamaya uğraşacaksınız. Tavandakilerin gözlerinden, tabandakilerin yüreklerinden düşmemeye, iki bağı da koparmamaya çalışacaksınız. Çünkü bilirsiniz, biri olmadan diğeri yaşayamaz… Defalarca sorgulayacaksınız varlığınızı, üzerine çokça düşünecek, epey kafa yoracaksınız. İçinde büyüdüğünüz ve sizi siz yapan değerlerin, bir doyum uğruna terk edilişine duygulanıp üzülecek ama bir adım sonrasındaki zevk ve parıltıya odaklanıp normalleşeceksiniz. Albenisi kabarık olanı beğenecek, çekici olanı seçecek, kâr’ı düşüneceksiniz. Çünkü siz, faydacısınız…
Her zaman kafanızda B ve C planları olacak, beyninizde dolaşan kırk tilkinin birbirinden haberi olmadığı gibi kuyrukları bile birbirine değmeyecek. Bu, zamanla öyle bir hal alacak ki, dostluklarınıza, arkadaşlıklarınıza, aile ilişkilerinize, sevgi ve dostluk anlayışınıza, merhamet ve acıma duygularınıza, yaşama bakış ve yaşamdan haz alış seviyenize etki edecek. Sizin için yararlı, doğru, güzel ve iyi olana yönelecek; zararlı, yanlış, çirkin ve kötü olandan nefret etmeye başlayacaksınız. Bu kopuş öyle hızlı ve derin olacak ki, yanınızdakilerin teker teker kaybolduklarını bile fark etmeyecek, yükseldikçe yalnızlaştığınızı göremeyeceksiniz.
Tepkileri ölçeceksiniz bir ara. İnsanlar ne diyor, olaylar nasıl karşılanıyor takip edeceksiniz. Sonra normal gelecek size yaptığınız şeyler. Herkesin yaptığına, o işlerin zaten öyle olduğuna, feragat etmeden bir yerlere gelinemeyeceğine inanacaksınız. Kopuşlar sizi etkilemeyecek, terk edişler canınızı yakmayacak bir müddet sonra. Kıskanıldığınızı düşünecek, insanların malınızda gözü olduğuna, sizi düşman ve günah keçisi olarak gördüklerine inanacaksınız. Bu durum sizi daha gözü kara yapacak, daha umursamaz, daha hesapsız… Sevineceksiniz bu duruma, hoşunuza gidecek bu yükseklik hali. Oradakiler gibi davranmaya, eski olan ne varsa sağa sola atmaya, sığındığınız erk’e biraz daha bağlanmaya çalışacaksınız. Onlar gibi düşünecek, onlar gibi yaşayacak, onlar gibi davranacaksınız… Size oportünist, işbirlikçi, komprador gibi kavramlarla gelecekler. Sizi ait olduğunuz değerlere ihanet etmiş kabul edecekler. Çocuklara sizin adınızı öğretip, yaptıklarınızı yapmamaları için tembihleyecekler. Kötü adam olacaksınız, istenmeyen, sevilmeyen, nefret edilen… Güleceksiniz olan bitene… Umursamayacak, duymayacak, görmeyeceksiniz.

Yorum Gönder

0 Yorumlar